“Seni tanımadan önce ağaçların çiçek açtığı ve yaprak döktüğü mevsimleri hep kaçırırdım derdi. Resim yapmayı sevdiğim halde denizin mavisini bilmezdim, yaprağın yeşilinin her mevsimde değiştiğine dikkat etmemiştim...”
243 posts
Eternal Sunshine of the Spotless Mind
"Gerçek doğruluk ve yüceliğin ölçüsü, işler yolunda gitmediğinde insanın ortaya koyduğu gayret ve zahmette ortaya çıkar; her şey bal ve muhallebi içindeyken değil. Yüce insan hezimette belli olur, zaferde değil."
"One of the things that I love about it is that it sounds so much like people trying to figure out how to say something, not always doing it, and sometimes doing it enough that the audience understands or the reader understands what you’re trying to say,” Affleck added. “You can relate to that.”
The scene — and the conversation at its heart — also don’t offer any easy answers or neat tie-ups, just like the film itself. “She doesn’t make a big speech about forgiving me and I make a big speech about how I want to be forgiven, then we move on,” Affleck said.
Biz beraber mi doğduk? Her şeye ne tepki vereceğimizi kestiremiyoruz, ama zamanla öğreneceğiz. Zamanla kavrayacağız, birlikteliğin ne olduğunu.
- Herkes geçer diyor. Geçer mi Efendim ?
- Herkes ne bilir acımı Olric? Her gün biraz daha acır sonra, biraz daha ve biraz daha. Ama en sonunda ne olur biliyor musun Olric? Geçmez evet geçmez. Geçti sanırsın ama, geçmez... Örneğin, alışverişe çıkarsın bir mağazaya girersin. Öyle bir şarkı çalmaya başlar ki hatırlatır, dağıtır. Geçmez...Geçer sanırsın ama geçmez. Daha az akla gelmeye başlar, alışıyorum galiba dersin. Arkadaşlardan biri görmüştür onu biriyle bir yerde bir şeyler içerken.. Boğazın kurur, yutkunamazsın ama geçmez... Geçer sanırsın ama geçmez. Telefonun ekranında duvar kağıdı değildir artık, kendinden bile sakladığın bir fotoğrafını görürsün aklındaki galeride. Gözüne çarpar, hatırlatır. Vurur, geçmez. Rehberden adını silmişsindir, numara aklından geçip gitmez. Oturduğu semtin otobüsü önünden geçer sen durakta gözlerin dolmuş beklerken. Defalarca doğru durakta inme telaşı yaşadığın o toplu taşıma faaliyeti gözden yaş taşırma hareketine döner. Binmezsin, ama geçmez. Yine Geçti sanırsın Olric, unuttum dersin.. ama geçmez Olric... Adına bir filmde rastlarsın, alelade bir radyo programının canlı bağlantı kısmında istek bir şarkı üzerine.. Sezen Aksu - Vazgeçtim talep olunmuştur. Çalınır, geçilmez. Acır, geçmez. Birilerini öpüşürken gördüğünde gözünüze çarpan ani bir düşünce ile sarsılır dudağın bir başka dudağa geçme eylemi ve ardından gelen o da birini öpüyor mudur acaba sorusu ve muhtemeldir öpmesi.. Canın acır için kanar, geçmez... Başka birini basmak istersin kanayan yarana. Saçı onun gibidir, gözleri onunkiler gibi kocaman. Sesi onunki gibi ince. Bakarsın, gördüğün o değildir.. Hayal kırılır, parçalar esner. Dağılır, ama geçmez. Acır ama, geçmez Olric.
Ölüler yaşayanlardan daha çok çiçek alır çünkü pişmanlık minnetten daha güçlüdür.
Anne Frank
“It’s really a wonder that I haven’t dropped all my ideals, because they seem so absurd and impossible to carry out. Yet I keep them, because in spite of everything, I still believe that people are really good at heart.”
— Anne Frank
-Herkes geçer diyor.Geçer mi olric? Herkes ne bilir acımı.Herkes ne bilsin acımızı.Yaşar gibi yapmaktan,özlemez gibi yapmaktan iyiymiş gibi yapmaktan..Nefes alıp onu içimde tutmaktan o nefeste boğulmaktan sıkıldım.Ki nefessizlikten değil nefesten boğulmaktır marifetimiz Olric.
-Evet efendimiz
-Bana katıldığını bilmek güzel.Arada ses vermen güzel.İçimin sesi de olmasa ölürüm yalnızlıktan...
Ama yaşamıyorlar ki, diye düşündü Harry : gitmişlerdi. Boş sözler, annesiyle babasının çürüyen kalıntılarının kayıtsız, habersiz halde karın ve taşın altında yattığı gerçeğini değiştiremezdi. Ve Harry engel olamadan gözünden yaşlar boşalmaya başladı, kaynar sıcakken aniden yüzünde dondular, zaten onları silmenin, yokmuşlar gibi yapmanın ne anlamı vardı? Bıraktı gözyaşları aksın; dudakları sımsıkı bastırılmış, Lily ile James'ten geriye kalanların yattığı yeri gözlerinden saklayan kalın kar tabakasına, yere baktı. Artık kemiktiler şüphesiz, ya da toz. Yaşayan oğullarının bu kadar yakında durduğunu, kalbinin hala çarptığını, onların fedakarlığı sayesinde hayatta kalmış olduğunu ve şu anda, onlarla birlikte karın altında uyuyor olmayı dilemenin eşiğinde olduğunu bilmiyor ya da aldırmıyorlardı.
“ Kusur bulmak için bakma birine, bulmak için bakarsan bulursun, kusuru örtmeyi marifet edin kendine. İşte o zaman kusursuz olursun. ” ― Hz.Mevlana
"Kontrol edemediğin şeylerden endişelenmeyi bırak."⚡️
French Alps
philipslotte
The fault, dear Brutus, is not in our stars but in ourselves.
In a literal sense, the phrase means that it is not fate, but weakness of the character that forces a person to act against his will. Figuratively, it puts fate and one’s character or position side by side, stressing the second as a dominant force. However, it dismisses the presence of some divine elements often deemed active in controlling human existence. For some critics, nevertheless, it is present in the word “underlings,” which means there is something above in the heavens that plays a role in shaping the circumstances, though it might not be in the stars, but is preordained fate.
“alone | alive”
Website
“You read something which you thought only happened to you, and you discover that it happened 100 years ago to Dostoyevsky. This is a very great liberation for the suffering, struggling person, who always thinks that he is alone. This is why art is important. Art would not be important if life were not important, and life is important.”
— James Baldwin, Conversations with James Baldwin
Yaşamı güzel kılan, insanların birbirilerinin yüreklerini ısıtmak için bulabilecekleri iyilik dolu sözcüklerdir. Kimilerini ölene dek unutamazsınız, geriye dönüp baktığınızda anımsayacağınız tek şey size neler hissettirdikleri olacaktır.
-Maksim Gorki - Benim Üniversitelerim
Milan Kundera – Yavaşlık
Bir kadın bana, "Seni seviyorum, çünkü zekisin, çünkü namuslusun, çünkü bana armağanlar alıyorsun, çünkü zamparalık yapmıyorsun, çünkü bulaşık yıkıyorsun," derse, hayâl kırıklığına uğrarım; bu aşkta çıkarcı bir yan vardır.
Şöyle bir cümle duymak kim bilir ne güzeldir: "Zeki olmamana, namuslu olmamana karşın, yalancı, bencil, alçak olmana karşın ....
Senin için deli oluyorum."
Oysa insan olmanın özü budur, dönmekte olan bu gezegenin üzerinde var olmakta olduğumuz şu kısa anda, zamanın ve ölümün sonunda hepimizden hakkını alacağı gerçeğine karşın bazı insanları ve şeyleri sevebiliriz..
The fall of the damned. Sometimes we are the damned, unfortunately, we are human. And so damned...
by Marlebro Edits
Duygular önemli. Kimin ne hissettiği, bunlar önemli...
May it be an evening star, shines down upon you....
"Hiç faydası yok, aldığım ilaçların. Bana sen lazımsın, sen lazımsın, sen lazımsın sen."